Google Workspace İş Ortağınız

   0543 160 46 57    info@htekin.com  

AnasayfaGoogle HaberleriGoogle’ın Üretkenlik Uzmanının Yeni Kitabından 5 İpucu

Google’ın Üretkenlik Uzmanının Yeni Kitabından 5 İpucu

Google'ın Üretkenlik Uzmanının Yeni Kitabından 5 İpucu

Bu aralar öğünümü çok fazla kaçırdığımın farkındayım. Bu yüzden sabah kalkar kalkmaz tartılmak istedim. Sonuç maalesef tahmin ettiğim gibiydi. İki kilo fazlam vardı ve bu benim için oldukça büyük bir rakamdı. Hemen üzerimi değiştirip hafif tempoda yürüyüşe çıktım. Aslında gün içerisinde de oldukça hareketliyim ama ne yazık ki vücut bu harekete alışkın olduğu için adete yok sayıyor. Bu yüzden vücudumu şaşırtarak kahvaltıdan önce yürüyüş ve birkaç hareket yapmanın iyi geleceğini düşündüm. Bu şekilde hem kendimi daha dinç hissettim hem de ufakta olsa bir rahatlama geldi. Eve gelip duş alıp kendime geldikten sonra telefondaki bildirimleri inceliyordum. Birde ne göreyim! Google’ın üretkenlik uzmanının yeni kitabından 5 ipucunu bizimle paylaşmışlar. Hemen incelemeye başladım. 

“Çalışma Süresi: Kişisel Verimlilik ve Refah İçin Pratik Bir Kılavuz” bölümünde “güç saatlerinizi” nasıl kullanacağımızı öğreniyorum ve “gelecekteki siz” için planlar yapabiliyorum.

Üstelik üretkenlik arayışında nihai hedef, sahip olduğum her şeyi küçültüyor. Yaptığım işe daha fazla zaman ayırmak için yapmam gereken tek şey istek yapmak. Zamanımızı en iyi şekilde değerlendirmeye yönelik ipuçları için Google’daki görevinin bir parçası olarak yakın zamanda “Çalışma SüresiUpTime‘: Kişisel Verimlilik ve Refah için Pratik Bir Kılavuz’a bu linkten “htekin.com/google-takvim-nasil-uretkenliginizi-artirabilir” ulaşabilirsiniz.”

İşte Laura’nın üretkenliğimizi artırmak ve daha fazlasının tadını çıkarmak için paylaştığı beş ipucu. 

1. “Güç Saatlerinizi” Belirleyebilir Ve Koruyabilirsiniz

Öğleden sonra 3-4:30 saatlerini kapattık. Yeni bir proje üzerinde çalışmak için takvimimde. Bir toplantıyı tamamladıktan sonra 3:08’de başlamak için oturuyorum. Ama önce e-postamı hızlıca kontrol ediyorum. Saat 3:19’da bir sohbet geliyor ve beni başka bir sekmeye çekiyor. Bu durum bana, üzerinde çalışılması daha kolay olan başka bir şeye yanıt vermeyi unuttuğumu hatırlatıyor. Başımı kaldırdığımda saatin 4:15 olduğunu görüyorum. Yeni projeye şimdi başlamaya değer mi?

“Projeye zaman ayırdım ama 3-4:30 doğru zaman mıydı? Her birimizin doğal olarak kendimizi daha odaklanmış, tetikte ve stratejik bulduğumuz günlük zaman aralığı olan ‘Güç Saatleri’ vardır. Laura, Güç Saatlerim konusunda bilinçli olmak, uygulamada mükemmelliği sağlamak için hem zamanı hem de enerjiyi nasıl eşleştirdiğimdir, diyor.

Güç Saatlerimi hesaplamak için iki hafta boyunca yanımda bir not defteri bulundurdum ve kendimi özellikle üretken hissettiğim zamanları ve koşulları not ettim. Laura, “Modelleri fark edin ve aynısını en az ilham aldığınız zamanlarda, yani ‘Yoğun Olmayan’ saatlerinizde yapın” diye derin bir tavsiye ediyor. “Belirlendikten sonra, Güç Saatlerinizi haftada bir veya iki kez bile engelleyin, böylece onları en önemli projelerinize adayabilirsiniz. Ardından, düşük enerjili toplantılar veya idari görevler gibi etkinlikleri Yoğun Olmayan Saatlerinize ayırın.” Diyerek oldukça büyük tüyolarda bulunuyor. 

2. “Sıcak Noktalar” Ve “Noktalar Değil” Oluşturabilirsiniz

“Beynimiz herhangi bir zamanda yaptığımız şeyden daha fazlasını algılıyor; Laura, aynı zamanda nerede olduğumuz, ne kokladığımız ve ne duyduğumuz gibi bağlam ipuçlarını da katalogluyor; bu bilgileri daha sonra düşündüğümüz veya yaptığımız şeyle ilişkilendiriyoruz” diyor.

Bu yüzden belirli iş türleri için “sıcak noktalar” belirleyerek, belirli yerleri belirli görevlerle ilişkilendirme eğilimimizi kendi avantajımıza neden kullanmayalım? Belki her zaman mutfak masamızda bir fincan kahve eşliğinde harcamalar yapıyoruz ya da ofis günlerimize işe giderken haberleri takip ederek başlıyoruz. Laura, “Belirli işler yaptığımız yerler konusunda tutarlı davranarak, bu alanlara girdiğimizde üretkenlik ritmine uyum sağlamak için kendimizi eğitiyoruz” diyor.

Tersine, hiçbir zaman iş yapmadığımız ya da zor görevleri yerine getirmediğimiz alanlar olan “noktalar” yaratabiliriz. Laura için bu yer onun “rahat köşesi”, yatak odasında büyük, rahat bir koltuk ve kitaplık yerleştirdiği bir alan. “Rahat köşe, çocuklarım uyanmadan kahvemi bitirdiğim yer. Kitap okuduğum veya meditasyon yaptığım yer burası. Kızımın sabahları benimle buluşup kendi kitabını getirdiği yer burası” diyor. Ne kadar harika değil mi? “Bazen kendimi dizüstü bilgisayarımı oraya getirmek isterken buluyorum ama direniyorum çünkü o köşeyi %100 çocuklarımla, kitap okuyarak ve dinlenerek ilişkilendiriyorum. Orada dinlenmek benim için çok kolay. Bunu neden mahvedeyim ki?” Diye de ekliyor. 

3. E-postayı Çamaşır Gibi Kullanıp Sıralayabilirsiniz!

E-postayı yönetmeyi hiç bitmeyen bir çamaşır yığını gibi örneklendirebiliriz. Laura, “Gelen kutunuzu temizlemeden e-postalarınızı günde 15 veya daha fazla kez kontrol etmek, kıyafetlerinizi katlayıp kaldırmaya vaktiniz olmasa bile gün boyunca kurutucunuzu açmaya benziyor” diyor. “Sürekli ortalığı karıştırmak yerine buna belirli bir zaman ayırmalıyız.” Diye de ekliyor cümlesinin devamına. 

Laura, e-postaları sıralamayı, okumayı ve yanıtlamayı ayrı etkinlikler olarak ele almayı ve her biri için özel zaman ayırmamızı öneriyor. E-postalarımızı üç “küme”ye ayırarak başlayabiliriz: yanıtlayın, okuyun ve tekrar ziyaret edin. Laura, “Sonra, kurutucuyu boşaltmak gibi tüm yığını tek seferde yapın” diyor. “Bu basit zihinsel değişimin ardından gelen kutunuzun yapısındaki değişiklik, kendinizi tamamen e-postanızın kontrolünde hissetmenizi sağlayabilir.” Diye de ekliyor cümlesinin devamında. 

4. Kesinti Süresine Öncelik Verin

Meşgul olmak mutlaka üretken olmak anlamına ne yazık ki gelmiyor. Kesinti, beynimizin dinlenmesine ve yenilenmesine olanak tanıyarak görevlere yenilenmiş enerji ve odaklanmayla geri dönmemizi sağlıyor.

“Bilgisayarlarda çalışma süresi, bir makinenin açık, çalışır durumda ve üretken olduğu zamandır. Bizim dünyamızda da aynı şekilde tanımlıyorum. Çalışma sürenizi bulmak, akışta olma, her şeyin üstünde olma, üretken ve iyi olma hissidir” diyor Laura ve ekliyor “Tükenmeyi önlemek için bilgisayarınızın kapanması ve yeniden başlatılması gerektiği gibi, sizin de aynı şeye ihtiyacınız var. Rahatlamak ve bilgi ve fikirleri işlemek için molalar olmadan, çalışma süresini sürdüremeyiz.”

Üstelik, kesinti genellikle yaratıcılık için en iyi zaman olarak bilinir. Laura, “En büyük fikirlerinizin, günün 10. toplantısına kıyasla, yürüyüş yaparken veya akşam yemeği pişirirken aklınıza gelme olasılığı çok daha yüksektir” diyor. Üstelik söylediklerinde de çok büyük oranda haklı. “Büyük resmi düşünme ve ilham verme eğiliminizi beslemek için programınızda kesintilere izin vermelisiniz.”

5. “Geleceğin Siz”ini Planlamalısınız

Bazen bulunduğumuz gündeki kararlarımızın gelecekteki halimizi nasıl etkileyebileceğini hesaba katamayabiliriz. Örneğin, gelecekteki halimizin nasıl hissedeceğini düşünmeden, tatilden döneceğimiz gün arka arkaya altı toplantı planlayabiliriz.

Laura, “Şu anda kim olduğumuzu planlamak yerine, sürekli olarak gelecekteki halimizi planlamak istiyoruz” diyor. Gelecek haftaki dört saatlik toplantı bloğundan sonra Gelecek Neyi planlamış olmayı ya da planlamamayı diliyordunuz? Yıl Sonu Neye daha fazla zaman ayırmış olmayı dilerdiniz? Daha az zaman mı kaldı? Bu bakış açısı, faaliyetlerimizi önceliklendirmemize, zamanımızı akıllıca ayırmamıza ve uzun vadeli refahımız ve üretkenliğimizle uyumlu kararlar almamıza yardımcı oluyor.”

Ciddi anlamda sevgili Laura’nın söylediklerine hak verdim. Ne kadar hayattan ne kadar biz bir konuşma yapmış. Bir kez daha buradan tebrik etmek istiyorum. Bu denli insanların hayatına dokunabilen insanların hayranıyım. Bu başlık bana kilomla olan takıntımı biraz olsun unuttursa da yine de aklımın bir kısmı orada olmaya devam ediyor. Üstelik farkındayım ki kafama taktıkça gitmeyecek. Ama elimde olan bir şey olmadığının da farkındayım. Biraz daha öğünlerimi azaltarak üstesinden geleceğime eminim. Umarım siz bunu okurken fazla kilolarımdan çoktan kurtulmuş olurum. 

guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments